1981 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100.yılı ülkemizde yapılan etkinliklerle kutlanmıştı. Bu kutlamalara Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş (o zamanki adı Denizcilik Bankası T.A.O) etkin bir şekilde katılmıştı. Önce Yapı ve Kredi Bankasının Galatasaray’da bulunan galerisinde Atatürk ve Denizcilik adlı bir sergi açılmıştı. Bu sergide Atatürk’ün bindiği gemilerin resimleri, Atatürk’ün bu gemilerin şeref defterlerine yazdığı yazı, kurumun geçmiş dönemdeki gemilerin resimleri ve bu gemilerde bulunan objeler sergilenmişti. Bu sergi Kalender gemisine taşınmış Kalender gemisi yüzer sergi olmuştu, birer hafta süre ile Kabataş, Beşiktaş ve Kadıköy iskelelerine yanaşan Kalender gemisi büyük ilgi görmüş binlerce İstanbullu bu sergiyi gezmişti. Bu sergilerin büyük ilgi görmesi o zamanki adı ile Denizcilik Bankası T.A.O Yönetim Kurulu bu tarihi eser ve objelerin muhtelif odalarda ve depolarda bulunması yerine sabit bir sergi açılması yönünde bir karar alarak uygulamaya koymuştur. Hemen çalışmalara başlanmış sergi için en uygun yer olarak gördükleri Karaköy’deki Galata yolcu Salonunun 1. Katında açılmasına karar vermişlerdi. Nisan 1982 tarihinde Deniz Müzesi olarak ziyaretçilerin hizmetine açılmıştı. Bu müze de Kuruluşun kurulduğu günden o tarihe kadar sahip olduğu gemilerin fotoğrafları, Atatürk’ün seyahat ettiği gemilerin şeref defterine kendi el yazısı ile yazdığı yazılar, S/S Etrüsk, S/S Samsun ve S/S Ankara gemisinden alınan çeşitli seyir cihazları, Bandırma, Sus, Tırhan ve yandan çarklı Basra gemilerinin maketleri Gülcemal gemisinden çıkma piyano ve Atatürk’ün oturup tavla oynadığı masa ve sandalyesi kabartmalı ahşap tavan bordürleri ile Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ve Cumhuriyetimizin ilk dönemi ressamlarından Diyarbakırlı Tahsin’e ait tablolar sergilenmekte idi. Açılan bu Deniz Müzesi bulunduğu mekan ziyaretçilerin rahatlıkla girip çıkacağı bir alan olmaması ve yeterli duyurunun yapılamaması nedeniylede halk tarafından fazla rağbet görmemiştir.

Türkiye Denizcilik İşletmeleri 1991 yılında Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Cezmi Zafer’in önerisi ile Karaköy’de bulunan Kadıköy ve Haydarpaşa (batan) iskelesinde ülkemizde sanatın gelişmesine katkıda bulunmak ve sanatçılara destek olmak amacıyla TDİ Sanat Galerisi açılmıştır. Bu sanat Galerisinde ilk sergi Deniz Müzesinde ve Genel Müdürlük Binası içerisinde çeşitli odalarda bulunan konusu deniz olan kuruma ait gemiler ve 1900 – 1930 yılları arasında İstanbul’dan çeşitli görüntüleri resmetmiş olan Diyarbakırlı Tahsin, Cahit Derman Nazlı Ecevit gibi değerli ressamlara ait 20 adet tablo ile gemi maketleri ile denizcilikle ilgili seyir cihazları 14 Ekim – 4 Kasım 1991 tarihleri arasında sergilenmiştir. Bu sergi vatandaşların ilgisini çekmiş sergi alanı ziyaretçi akınına uğramıştır. Bu serginin ziyaretçi akınına uğraması ve görsel ve yazılı basında oldukça geniş olarak yer almıştır.

Bu serginin bu kadar ilgi görmesi görsel ve yazılı basında geniş yer alması Yönetimin yeni bir yerde bir TDİ Tarih ve Sanat Merkezi açılması yönünde karar almasını sağlamıştır. Bu görev Uzun yıllar kurumumuz da Kütüphane ve Genel Arşivinde görev yapan Şükrü Yaman verilmiştir. Şükrü Yaman öncelikle kurulacak olan Sanat Merkezinin yerinin tespiti yönünde çalışma yapmış, bu sanat merkezi için en uygun yerin Genel Müdürlük Binasının alt katında eski Banka şubesinin bulunduğu yerin uygun olacağını belirterek buranın dekorasyon çalışmalarına başlamış, Yolcu Salonu 1.katında bulunan Deniz müzesi ile Genel Müdürlük binası içerisinde muhtelif odalarda bulunan eser ve objeleri toplamış bunların bakım ve onarımlarını yaptırılmış,bu arada kendi kullandığı özel arabası ile Hopa’dan Başlayarak İskenderun’a kadar kurumumuza bağlı işletme ve fenerleri dolaşarak eser ve obje toplamıştır. Şükrü Yaman gecesini gündüzüne katarak çalışmış, Yerin dekorasyonunun tamamlanması ile teşhir edilecek olan sanat eserleri ve objelerin bakım ve onarımlarının bitmesi sanat eserlerinin ve objelerin yerleştirilmesi ile   TDİ Tarih ve Sanat Merkezi açılacak hale gelmiştir. TDİ Sanat Merkezinin kurulmasında Şükrü Yaman’ın haricinde Yardımcısı Süleyman Ekinci ile kızı Ressam Sevda Yaman’ın katkıları da çok büyüktür.

Tarih ve Sanat Merkezi’nin Çalışmalar bitmiş açılış için tarih belirleme safhasına gelinmiştir. en uygun tarihin 6 Kasım 1995 tarihi belirlenmiştir. Piri Reis Haritası’ndan yapılan davetiye Başta Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan Bakanlar Kurulu Üyeleri TBBM Üyeleri Genel Kurmay Başkanı Kuvvet Komutanları üst düzey bürokratlar ile denizcilikle ilgili kuruluşların Genel Müdürleri, DTO Başkan ve üyeleri, iş adamları ve gazeteciler açılışa davet edilmişlerdir.

Tarih ve Sanat Merkezi 6 Kasım 1995 tarihinde İş Adamamı merhum Sakıp Sabancı, Yılmaz Ulusoy Türkiye Denizcilik İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Jandarma Genel Komutanı (E) Korgeneral merhum Şahap Yardımoğlu ve Genel Müdür Kenan Öner tarafından kesilen kurdele ile açılmıştır. açılışa gelen davetliler Tarih ve Sanat Merkezini gezmişler bilahare Karaköy rıhtımına yanaşan M/F İSKENDERUN feribotunda verilen akşam yemeğine katılmışlardır. M/F İSKENDERUN feribotunda misafirleri süvarisi Kaptan Atilla Günsür karşılamıştır. Bana göre gecenin en büyük sürprizi denizcilik ve deniz eskilerine tutku ile bağlı olan Rahmi Koç’un uzun bir yurt  dışı seyahatinden yeni dönmesine rağmen gecenin ilerleyen saatlerinde ayağının tozu ile bu açılışa katılmasıdır. Rahmi Koç sergilenen her sanat eseri ve objeyi teker teker incelemiştir.

Tarih Sanat Merkezimizde İbrahim Çallı,Diyarbakırlı Tahsin,Ayatullah Sümen,Fikret Otyam,İzzet Kenzler,Hüseyin Cahit Derman,Sami Lim,Cevat Dereli,Nazlı Ecevit ve Ressam Salih gibi ressamların tabloları ayrıca S/S Ankara gemisi içinde bulunan küçük kilise’de bulunan ve ressamı belli olmayan Cennetteki Melekler  adlı tablo (bu tablo için uzmanlar rönasanstan önce ressamların dini resim yapması yasak olduğundan bu tür tablolara ressamlar imzalarını atmadıkları imzalarını resmin içinde bir yerde gizlediklerini belirtmişlerdir)   muhtelif gemilerden çıkan seyir cihazları,S/S Ankara ve Atatürk’ü Samsun’a götüren S/S Bandırma gemisinin dümenleri,muhtelif tahlisiye aletleri,muhtelif telefonlar,daktilo makineleri,hesap makineleri,S/S Ankara,S/S Samsun,S/S Sus S/S GüzelhisarS/S Tarsus M/V Maltepe Yandan Çarklı Basra ve M/F İskenderun Feribotunun maketleri, Denizyolları İşletmesine ait gemilerde kullanılan mutfak eşyaları porselen tabak tabak gümüş kaplama çatal,kaşık,bıçak,servis takımları kristal Bardaklar M/V Akdeniz’e ait piyona,Gülcemal Gemisine ait piyano  ve Liman Lokantasına ait piyano (bu piyanoların tuşlar fildişinden) bulunmaktaydı.

Tarih ve Sanat Merkezimiz Pazartesi – Çarşamba – Cuma günleri sabah 10.00 – 12.00 öğleden sonra 14.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktı. Salı ve Perşembe günleri Tarih ve Sanat Merkezi’mizi ziyaret etmek isteyenleri de bu taleplerini geri çevirmeyip gezmesine olanak sağlıyorduk. Bir takım turizm şirketleri günü birlik İstanbul turları tertiplediklerini bu turlar içerisinde Tarih ve Sanat Merkezimizi de programlarına aldıklarını belirterek Cumartesi günleri açılmasını talep etmişlerdi turizm şirketlerinin bu talepleri geri çevirtilmeyip cumartesi günleri de ziyaretçilere açtığımız çok olmuştur. Tarih ve Sanat Merkezimiz görsel ve yazılı basında sık sık yer almıştır.

2005 yılında Hasan Naiboğlu’nun Ulaştırma Bölge Müdürü olduğu döneminde sivil denizcilik müzesi kurulması hususunda çalışmalar yapmak üzere Prof.Dr İdris Bostan Başkanlığında Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Kıyı Emniyeti Genel müdürlüğü, Şehirhatları İşletmesi Genel müdürlüğü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü temsilen birer kişiden oluşan heyet kuruldu. Bu heyet önce Türkiye Denizcilik İşletmeleri Tarih ve Sanat Merkezi, Haliç, Camialtı ve Taşkızak Tersanesini gezmiş yapılan toplantıda Türkiye Denizcilik İşletmeleri Tarih ve Sanat Merkezi’nda bulanan eser ve objelerin Haliç Tersanesi içerisinde belirlenecek bir yere nakledilmesi ve buranın gemi inşa ve Gemi Bakım ve Onarım işlerine devam etmesi Camialtı Tersanesinin olduğu gibi muhafaza edilerek burada bulunan küçük olan kızakta Abdin Daver gemisinin uzun olan kızakta ise Şükrü Okan Gemisinin bire bir maketlerinin konulması,  Taşkızak Tersanesine ise bulunan kızağada  Mahmidiye Kalyonunun bire bir meketinin konulması fikri kabul görmüştü bu tersaneler arasında da ziyaretcileri dolaştırma için Camialtı Tersanesinde bağlı bulunan  stimli son gemilerde Ali İhsan Kalmaz gemisini de bu tersaneler arasında çalıştırılması düşünülmüştü. Kurul iki veya üç toplantı yapmış bilahare kendiliğinden dağılmıştır.  O zamanlar faaliyette bulunan Denizcilik Müsteşarlığı ile İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Prof Dr İdris Bostan’nın başkanlığındaki komisyonun belirlediği esaslar dahilinde bu müzenin açılışına katkıda bulunsalardı Türkiye’ninde Avrupa daki Denizcilik Müzeleri ile boy ölçüşeceği bir Denizcilik Müzesi olacaktı.

T.C Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan alınan 02 Kasım 2006 tarih ve B.02.1.ÖİB.O.10.05.00/9892 sayılı  yazıda ; Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş ait Tarih ve Sanat Merkezi bulunan sanat,kültürel ve tarihi eser niteliğindeki varlıkların TEKEL Paşalimanı müzesinde sergilenmesi ve korunması kaydıyla Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 31.10.20006 tarih ve 2006/87 sayılı  kararı ile   Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesi ve kararın yerine getirilmesi hususun da gereğinin yapılması istenmiştir.Kuruluşumuz Bir teslim heyeti kurularak sayıma geçilmiş 507 adet teslim edilecek tarihi eser ve obje olduğunu belirlemiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelere başlanmıştır. Bu görüşmeler Temmuz 2011 tarihine kadar sürmüş sonucunda Kurumumuza ait 507 parça sanat eseri ve obje Kültür ve Turizm Bakancılığına devredilmiştir. Devredilen ve eser ve objeler Kültür ve Turizm Bakanı Ertüğrul Günay’ın 06.05.2011 tarihli olurlarına istinaden 274 parça eser ve obje Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı’na 138 parça eser ve objede Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğüne 07 Temmuz 2011 tarihinde kalan 95 parça eser ve obje Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne 22 Aralık 2011 tarihinde teslim edilmiştir.

Bu eserlerin tesliminden yaklaşık altı yedi ay sonra İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nden gelen 10 Ocak 2012 tarih ve 2012/64 sayılı Gülendam Nakipoğlu imzalı yazıda; Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğüne teslim edilen objeler içerisinde bulunan bardakların bir kaçının kırıldığını bununla ilgili olarak elimizde belgeler ile birlikte Ben ve yardımcı Adem Kayaoğlu bilgi vermek üzere Topkapı Sarayı gelmemiz istenmişti. Konu hakkında bilgi verdikten sonra zamanın Müze Başkan olan Prof Dr İlber Ortaylı’ya bir nezaket ziyaretinde bulunduk Prof Dr İlber Ortaylı’ya Tarih ve Sanat Merkezimiz hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra Prof Dr İlber Ortaylı bu Tarih ve Sanat Merkezi’nin kapatılıp eser ve objelerin dağıtılmasının kültüre vurulan büyük bir darbe olduğunu belirtmiş Avrupa’da bulunan Denizcilik Müzeleri hakkında detaylı bilgi vermişti.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı’na verilen eserler eksiksiz olarak muhafaza edildiğine inanıyorum bu müzenin formatı gereği de bu objeleri hiçbir zaman teşhire koymayacaklardır. Çünkü burası askeri bir müze bizim verdiğimiz eserler ise sivil denizciliğe ait eser ve objelerdir. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne oradan da Ankara Resim ve Heykel Müzesine verilen 95 parca eser ve objeler Tarih ve Sanat Merkezi’nin en can alıcı eser ve objeleri idi tabi İstanbul’da bulunmamız nedeniyle eserler hakkında bir şiyler söylemem mümkün değil ancak T.C Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinden Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş gelen 17.07.2014 tarih ve 2014/97 Esas sayılı yazıyı aynen aktarıyorum.” Davacı KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANKARA ile Davalı ÖMER OSMAN DÜNDOĞDU arasında mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurum Zararı Nedeniyle) davası nedeniyle Tabloların Demirbaş defterindeki güncel aynıyat değerleri ile Sayıştay’a bildirilen güncel değerlerin duruşmanın bırakıldığı  16.10.2014 tarihinden önce mahkememize gönderilmesi rica olunur.” Mahkemenin bu talebi üzerine Alesta UluslararasıEkspertiz Gözetim ve Sörvey Hizmetleri Ltd.Şti. yaptırılan Ekspertiz raporu T.C Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 31.10.20006 tarih ve 2006/87 sayılı  kararında Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş ait Tarih ve Sanat Merkezi’nde bulunan sanat,kültürel ve tarihi eser niteliğindeki varlıkların TEKEL Paşalimanı müzesinde sergilenmesi ve korunması kaydıyla ile   Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesi emredilirken bu karara aykırı olarak 507 parça sanat eseri ve obje çeşitli müzelere dağıtılmıştır. Paşalimanı’da bulunan Tekel Müzesi kapatılıp Devlet Opera ve Balesi İstanbul Müdürlüğü’nün atölyesi yapıldı Atölyeyi her yerde kurabilirsiniz Paşalimanı’ndaki eski tütün deposu olan bu bina Müze için uygun bir yerdi binanın kendisinin yanında içinde sergileyeceği sanat eserleri ve objeler ile Osmanlı İmparatorluğundan Cumhuriyetimize kalan iki kurumu olan Tekel ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin bu müzede sanal olarak yaşayacaklardı. müzelerinin kapatılması ile bu kurumları halkın beyninden silmişlerdir. Şükrü Yaman’ın gecesini gündüzüne katıp zaman zaman sabahlara dek çalışarak kurduğu ve bana emanet ettiği Kuruluşundan kapatıldığı güne kadar Genel Müdürlük görevlerini yapan Kenan Öner, Muzaffer Akkaya,Erkan Arıkan ve Burhan Külünk Tarih Sanat Merkezimize gözleri gibi bakmışlardır. Tarih ve Sanat Merkezi’ni devretmemek için beş yıl süre ile mücadele ettik Genel Müdür Burhan Külünk her an yanımızda  idi zaten oldan aldığım bu güçle bu mücadeleye girmiştik. Buna rağmen bir şey yapamadık. Bu eserleri teslim ederken o kadar dolmuşum ki piyanoları kamyona ters çevirip sürterek yüklenmesini görünce O anda evladını kaybeden bir babanın duyguları kaldırıma oturup hırsımdan ağladım Bu müzeyi daha geliştirip yarınlara Türk Denizciliğini anlatmak yerine Türk milletinin hafızasını silen kişilere……….

İlginizi Çekebilir

Yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir