Deniz otobüsleri denilince bugün yaşları 35’in üstünde olanların hatırladığı gibi ERKAL Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. akla gelir.Bu özel firma bugünkü İDO iskelesinin bulunduğu Kabataş İskelesinden, Kabataş-Yalova, Kabataş-Çınarcık, Kabataş-Mudanya, Kabataş-Avşa ve Kabataş-Bandırma hatlarında arasında çalıştı.Erkal-1 Şirzat-1 Erkal-II Şirzat-II ve Reyhan adlı hydrofoil tekneleri vardı. Sahibi Ertan Balin adında bir iş adamıydı.Ertan Balin 7 Ocak 1937’de İstanbul’da doğdu.Ali Galip ve Muazzez Bamin’in oğlu olan Balin 1958’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Filoloji bölümünden mezun oldu.1961’de Aysun Öztürk’le evlenen Ertan Balin’in Kamil Erkal ve Galip Şirzat adında iki oğlu vardır Ertan Balin, Bastaş Barit Sanayi ve Ticaret A.Ş. Erkal Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., Erba Sanayi Yatırımları ve Ticaret A.Ş., Endüstri Mineralleri Ticaret ve Sanayi A.Ş., Ermar Denizcilik Ticaret A.Ş.’den oluşan Ertan Balin Şirketler Grubu’nun yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.
Türkiye’de ilklere imza atan bir iş adamıydı. 1976 yılında Türkiye’de ilk kez barit üretimi tesisinin kurulması, 1978 yılında Rusya’dan hydrofoil teknelerinin getirilmesi ile ilk kez özel sektör Deniz Ulaşım şirketinin kurulması,1980 yılında 8.500 DWT kapasiteli A.Galip Balin adlı yüzer havuzun İspanya’dan getirilmesi (Yüzer Havuzu İspanya’dan Alemdar-II Kurtarma gemisi ile Vahit İğneci Römorkörü getirmiştir) ve Tuzla Bölgesinde gemi bakım onarım tesislerinin Kurulması’na ön ayak olmuştur. (Bu Tersane daha sonra Kahraman Sadıkoğlu’ tarfından satın alınmıştır) Ertan Balin 18 Mayıs 2006 yılında aramızdan ayrılmıştır.
Ancak günümüzdeki deniz otobüslerinin atası sayılabilecek ilk Deniz Otobüs’ü 1955 yılında şehirhatları tarafından İstinye Tersanesinde inşa edilmiştir.Birbirinin eşi olan iki katlı bu deniz taşıtına; “Bostancı” ve “Caddebostan” isimleri verilmiştir.İkiz olan her birinin tam boyu 32.40 metre, kaimler arası boy 30.00 metre, genişliği 6.60 metre, draft 1.70 metre ,su üstü yüksekliği azami 4.60 metre, 250 yolcu kapasiteli tekneleri çelikten inşa edilen gemilerin üst kısımları hafiflik sağlanması amacıyla alüminyum konstrüksiyon olarak yapıldı. 2’şer adet 220 beygir gücünde dizel motora sahipti.Her iki deniz otobüsü de bu motorların ürettiği elektrik ile tahrik edilen pervane sistemleri vardı ve bu özelliği ile de Türkiye’de inşa edilen ve kullanılan ilk yolcu gemileriydi.Bu yolcu gemilerinin Haliç’te de işleyebilmesi için Galata Köprüsünün(Eski) altından geçebilmesi amacıyla su üstü yüksekliğinin 5 metre’nin altında olmasına dikkat edildi.
Baş direk ise basınçlı hava ile çalışan kırma olarak yapıldı.Oturma yerleri ise otobüslerde olduğu gibi gidiş istikametinde düzenlendi, dönemi açısından modern bir uygulama olarak oturma yerleri lateks köpüğünden yapıldı.Bordolar pencere seviyesine kadar ceviz kaplama olarak düzenlendi normal aydınlatma lambalarının yanı sıra bordolara aplikler eklendi. Gemilerin tasarımında başka bir yenilik ise makine kaportası ortadan kaldırılması oldu. Böylece kazanılan alan giriş olarak kullanıldı. Ve diğer gemilerde olmayan bir oranda yolcuların giriş ve çıkışları kolaylaştırıldı. Aynı zamanda gemiyi ortadan bölen bir makine kaportasının olmaması nedeniyle nispeten küçük bir gemide oldukça geniş bir iç görünüm elde edildi.Bu küçük yolcu gemilerine deniz otobüsü denilmelerinin nedenlerinden biri kaptanın gemiyi motorlu kara vasıtalarında olduğu gibi doğrudan doğruya yönetmesi idi. Bostancı ve Caddebostan deniz otobüsleri “Köprü-Moda-Kalamış-Caddebostan-Suadiye-Bostancı” ve “Büyükada-Sedefadası-Yörükali (Yürük Ali) Plajı” Eminönü-Salacak arasında çalıştırıldı. Bostancı ve Caddebostan deniz otobüslerinin inşası kamuoyunda ilgi ile izlendi O kadar ki İnşaatından başlandığı günden sefere başladığı güne kadar gazetelerin gündeminden hiç düşmemişlerdir.
09 Eylül 1952: Zamanın gazetelerinden birinde çıkan bir haber: İnşasına başlanan deniz otobüsleri toplam 6 adet olacak. Gündüzleri Haliç’te, akşamları belirli bir saatten sonra ise Adalar hattında vazife görecekler. Bunlardan ilk ikisinin yapımına İstinye tezgâhlarında başlandı. Önümüzdeki aylarda ikisi daha başlayacak. Ardından da diğer ikisi. 30 metre uzunluğunda, 220 kişilik ve 14 deniz mili sürat yapabilecek olan deniz otobüsleri Haliç’te yalnızca tek makinelerini çalıştıracaklar ve 9,5 mil sürat yapacaklar. Geceleri ise Köprü-Adalar seferlerinde her iki makinelerini da çalıştırarak 14 deniz miline ulaşabilecekler. İlk 2 deniz otobüsü 1953’ün yaz ayında tamamlanacaktır.
30 Ağustos 1952: Bir başka gazete haberi: Haliç ve İstinye tersanelerinde bir deniz otobüsünün inşasına başlandı. (225 kişilik ve 14 mil süratli) 26 Ekim 1954 Yeni İstanbul, sayı.1772: “Bostancı” deniz otobüsünün dün seyir tecrübesi yapıldı. “Caddebostan” ise 2 ay içinde tamamlanmış olacaktır. Her ikisi de 250 kişilik ve 11,5 mil süratindedirler.İstanbul Halkı tekneleri merakla beklemeye başladılar böyle tekneyi o zamana kadar hiç görmemişti. Bunlardan Bostancı adını taşıyan gemi 01 Nisan 1955 tarihinde Caddebostan adını taşıyan ise 01 Haziran 1955 yılında sefere başladılar.
Deniz Tarihcisi Eser Tutel bir kitabında bu gemilerde şöyle bahsetmektedir. “İç dizaynları, aynı belediye otobüslerindeki gibiydi. Çift sıralı, koridora paralel koltukları vardı. Aslında, görünümleri itibarıyla otobüsü andırmalarına rağmen, teknik olarak karşılaştırılacak olurlarsa, gerçek deniz otobüslerinin teknik özelliklerine sahip değillerdi.”Bu gemilere binen bir Ali Melih Atafırat adlı vatandaşımız Wowturkey adlı İnternet sitesinde bu gemilerle ilgili olarak şunları yazmaktadır. “Bu ilk deniz otobüslerinin fazla tutulmamalarının nedenleri aslında gerçekten otobüs gibi olmalarıydı. İstanbul’un hele o zamanki yolcuları yüzlerinde rüzgârı hissetmezler se kendilerini gemiye binmiş saymazlardı. Bir defasında bu gemi ile bir yaz günü Yeniköy’e giderken geminin fırın gibi ısınmış olan içi günün en kalabalık saatindeki bir belediye otobüs’ünden farksızdı. Kucak kucağa, omuz omuza zor nefes alaraktan Bebek iskelesinde kendimizi dışarıya zor atmıştık. Nerede o güzelim Boğazın eski şirket vapurları!! Onların yanında bu havasız, daracık gemiler pek tutunamadılar tabii. Hemen hemen aynı boydaki R. Kavağı (72) veya Sarıyer(75) gemileri bile bunlardan daha rahattı. Hızları da diğerleri ile aynı olunca kendilerini diğer gemilerden ayıran özellikleri de yoktu. “
Her ne kadar Ali Melih Atafırat bu gemiler hakkında olumsuz görüş bildirmesine rağmen, binmek fırsatını bulamadığım ancak yakından çok hayranlıkla seyrettiğim ve bu sevimli tekneler ne yazık ki 10 yıl kadar İstanbullulara hizmet verdi. Zamanın gazetelerin de 6 adet yapılacağı belirtilirken nedeni bilinmez sadece iki adet inşa edildi. ve 1966 yılında ve yine nedeni, niçini bilinmeyen bir şekilde kadro dışı bırakılarak her geminin yaşadığı sonucu pek erken denilecek bir yaşta yaşadılar geriye sadece resimleri kaldı. 1980 yılların başında Haliç ve Boğaziçi’nde karşılıklı iskeleler arasında çalıştırılmak üzere inşa edilen şu anda kullanılmayan ve yurdun dört bir yanını dağıtılan14 adat motorbotlar biraz olsun bu güzel teknelere benzetilseydi beklide bu gün bu motorbotları hala kullanmış olacaktık.
BOSTANCI
1955’te, İstinye Tersanesi’nde motorlu yolcu vapuru olarak yapıldı. 191 gros,
118 net tonluktu. Uzunluğu: 32,4 metre, kaimler arası boy 30.00 metre,
genişliği: 6,6 metre draft 1.70 metre, su üstü yüksekliği azami 4.60
metre, Almanya, M.W. M. yapımı, her biri 220 beygir gücünde, iki adet
dizel jeneratör grubu vardı. Elektrik ile tahrik edilen Çift uskurluydu. 11,5
mil hız yapıyordu.
CADDEBOSTAN
1955’te, İstinye Tersanesi’nde motorlu yolcu vapuru olarak yapıldı. 191 gros,
118 net tonluktu. Uzunluğu: 32,4 metre, kaimler arası boy 30.00 metre,
genişliği: 6,6 metre draft 1.70 metre, su üstü yüksekliği azami 4.60
metre, Almanya, M.W. M. yapımı, her biri 220 beygir gücünde, iki adet
dizel jeneratör grubu vardı. Elektrik ile tahrik edilen Çift uskurluydu. 11,5
mil hız yapıyordu.