Kaptan Mehmet Sait Özege 1313 (1887) tarihinde İstanbul Beşiktaş’ta doğmuştur. Babasının adı İzzet, annesinin adı Şevkiye’dir. 22 Eylül 1322 (5 Ekim 1906) tarihinde Numeneiterakki Mektebi İptidaisinden (ilk okulundan) aliyyülala (Peki) derecesi ile 17 Teşrinievvel 1326 (30 Ekim1910) tarihinde Menbaülirfan Mektebi Rüştiyesinden (Orta okul) mezun olmuştur. 13 Mart 1330 (26 Mart 1914) tarihinde Efkarı Karibe Sefaini (gemileri) ikinci kaptanlarına mahsus programdan bilimtihan ibrazı ehliyet ve liyakat ederek şadetname (diploma) almıştır. 13 Şubat 1332 (26 Şubat 1917) tarihinde Efkarı karibe sefaini (gemileri) süvarilerine mahsus programdan bilimtihan ibrazı ehliyet ve liyakat ederek şehadetname almıştır.22 Kanunuevvel 1336 (22 Aralık 1920) ) Efkarı baide (Uzak Yol) süvarilerine mahsus programdan bilimtihan ibrazı ehliyet ve liyakat ederek şehadetname almıştır. 22 Teşrinisani 1340 (22 Kasım 1924) tarihinde bilimtihan baide süvariliğini şehadetname almıştır. 1911 yılında armatöre ait Beykoz Vapuru’nda başladığı meslek hayatına Hilal Kumpanyası’nın Millet Vapuru’nda 1913 yılında aynı kumpanyanın Güzel Girit Vapuru’nda üçüncü kaptan olarak devam etmiş. 1914 yılından itibaren de aynı kumpanya ile bir başka kumpanyaya ait Sabah Vapuru’nda ikinci kaptan olarak çalışmıştır. Sabah Vapuru’nun Seyr-i Sefain İdaresi tarafından satın alınması nedeniyle Seyr-i Sefain İdaresi’ne (Bu günkü Türkiye Denizcilik İşletmeleri) girmiştir. 9 Ağustos 1330 (22 Ağustos 1914) tarihinde Seyhun Vapuru’nun ikinci kaptanlığına atanmıştır. Kaptan Mehmet Sait Özege geçici olarak armatörlere ait Dubrovnik ve Kırlangıç gemilerinde çalıştıktan sonra İdareye ait Şam, Reşitpaşa, Akdeniz, gemilerinde ikinci kaptanlık yaptıktan sonra 10 Mart 1920 tarihinde Marmara Gemisi’ne süvari olarak atanmıştır. Daha sonra Cumhuriyet, Mahmut Şevket Paşa, Akdeniz, Ankara, Ege gemilerinde süvarilik yaptıktan sonra önce Ertuğrul Yatı’nın süvariliğine daha sonra Atatürk içir satın alınan Savarona Yatı’nın teslim heyetinde bulunmuş ve bu yatı Almanya’nın Hamburg Limanı’ndan teslim almış 1 Haziran 1938 tarihinde yurda getirmiştir. Kaptan Mehmet Sait Özege 11 Kasım 1939 tarihine kadar bu yatta süvari olarak çalışmıştır. Bu tarihten sonra da Aksu Gemisi ile Tırhan Vapuru’nun kaptanlığını yapmıştır. Münakalat Bakanlığı’nca hazırlanan 16 Şubat 1942 tarihli yazıda Yüksek Denizcilik Mektebi Müdürü Sururi Devrimer’in Devlet Demir Yolları’nda bir göreve atanması nedeniyle açık kalan müdürlüğe, Tırhan Vapuru Başkaptanı Sait Özege’nin vekâleten atanması talep edilmiş, bu talep zamanın Münakalat Vekili (Ulaştırma Bakanı) Fahri Ergin’in onayı ile yürürlüğe girmiştir. Bu onay üzerine Kaptan Mehmet Sait Özege 1 Mart 1942 tarihinde görevine başlamıştır. Bu görevi, Zeki Sak’ın Müdür olarak atanması ile 16 Temmuz 1943 tarihine kadar sürdürmüştür.
Kaptan Sait Özege 1933 yılında Savarona Yatı’nın kaptanlığına atandığı 1938 tarihine kadar S/S Ege Gemisi’nde kaptanlık yapmıştır. S/S Ege Gemisi’nin en büyük özelliği Atatürk’ün en çok bindiği gemi olmasıdır. S/S Ege gemisi 1951 Haziran ayında bir sefer esnasında arızalanarak önce kadro dışı bırakılmış, bilahare sökülmek üzere Cenovalı hurdacılara satılmıştır.
Bir söylentiye göre de 21 Haziran 1934 yılında çıkan soyadı kanununa istinaden Sait Kaptan, Ege Gemisi’nden esinlenerek “Ege” adını soyadı olarak almak için müracaat ettiği zaman bu adın alındığını, bu kişi ile yakın bir akrabalık bağı olmadığı içinde bu adı, soyadı olarak almasının mümkün olamayacağı kendisine bildirilmiştir. Sait Kaptan bunun üzerine “Özege” olarak soyadı alır. Ege soyadını alan kişi ise aynı geminin orkestrasını yöneten keman sanatçısı ve tangoları ile meşhur Fehmi Ege’dir.
Kaptan Mehmet Sait Özege, Savarona Yatı’nın süvariliğinden ayrılmasına rağmen zamanın Genel Müdürü İbrahim Baybora’nın Münakalat Bakanlığı’na gönderdiği 25 Nisan 1941 tarihli yazıda; “Savarona’nın emin bir mahalle nakli esnasında lazım gelen tedbirler alınmıştır. Yalnız geminin eski başkaptanı Sait Özege’nin gemiyi kullanmakta daha fazla meleke ve kudreti itibariyle buraya başkaptan olarak tayinini muvafık mütalaa etmekteyim. Makamı Devletlerince ve Riyaseticumhur makamınca da tensip buyrulduğu emri iradeleri maruzdur” diyerek Kaptan Mehmet Sait Özege’nin Savarona Yatı’nın süvariliğine tekrar atanmasını talep etmektedir. Bu yazı Kaptan Mehmet Sait Özege’nin disiplinli çalışması, engin bilgisi ile herkesin takdirini, sevgisini ve saygısını kazandığının bir ifadesidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletlerinden Marshall Yardımı çerçevesinde satın aldığı S/S Tarsus Gemisini Türkiye’ye getirmek amacıyla Kaptan Mehmet Sait Özege görevlendirilir. İkinci Kaptan Fazıl İslam gemiyi teslim aldıktan sonra Türk Bayrağını çeken ise 3. Kaptan Mümtaz Diker’dir. S/S Tarsus 1931 yılında “New York Shipbuilding Co.1” tarafından “American Export Lines New York” için yapılmıştır. Gemi, “Exochorda” adıyla denize indirilmiş olup, 879 yolcu kapasitelidir. Geminin boyu 140 metre, eni 19 metre. Su kesimi 8,3 metredir. 5659 net ton 9298 groston ağırlığında 7200 HP steam türbinli ana makinesi vardır. Önceleri yolcu ve yük taşıyan “Exochorda”, 27 Aralık 1940 tarihinden itibaren “Harry E. Lee-AP17” adıyla Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri emrine verilmiştir. İkinci Dünya Savaşı boyunca lojistik hizmetlerde kullanıldıktan sonra 9 Mayıs 1946’da Baltimore’da “Tooth Shipyard” isimli tersaneye bağlanıp servis dışı bırakılmıştır. 16 Nisan 1948 tarihinde Türkiye tarafından satın alınımış, önce “Edirne” adı verilmesi düşünülürken gemiye, Türkiye’nin geçmişteki renkli politikacılarından Kasım Gülek’in önerisi ile S/S Tarsus ismi verilmiştir. Kaptan Necdet Or ile özdeşleşen S/S Tarsus 14 Aralık 1960 tarihinde Paşabahçe açıklarında Yunan bandıralı World Harmony ile Yugoslav bandıralı Peter Zoranic adlı iki tankerin çarpışmasının ardından, yanarak sürüklenen Zoranic’ın, o gün İstinye Tersanesi’nde tamirden çıkan ve tersane açıklarında demirleyen S/S Tarsus Gemisi’ne çarpmasıyla birlikte yanmaya başlar yangın neticesinde hurdaya dönen S/S Tarsus 6 Kasım 1961’de hurda demir fiyatına yüzer halde İtalyanlara satılmıştır.
Bu arada Kaptan Mehmet Sait Özege rahatsızdır, rahatsızlığı ciğerlerindendir. Devamlı tedavi görmekte ve istirahat etmektedir. Görevine döndüğü zaman da ancak kısa mesafelerde kaptanlık yapmasına izin verilmektedir. Bu rahasızlığı o kadar artmış olacak ki, onun Yakacık Sanatoryumu’nda yaklaşık 5 ay kadar yatmasına sebebiyet vermiştir. Bir başka sağlık raporunda denizde çalıştırılmaması büro hizmetlerinde görevlendirilmesinin daha iyi olacağı belirtilmiştir. Bu şartlar altında kalan Kaptan Mehmet Sait Özege 25 Mayıs 1953 tarihinde emekli olmuştur. Emekli olmasına rağmen denizden ayrılmamış, meslek hayatının ilk günlerinde olduğu gibi armatör gemilerinde çalışmaya başlamıştır. Bir süre Barbaros tankerinde çalışır. Emekliliğinden yaklaşık bir yıl sonra, 29 Mayıs 1954 tarihinde devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a yazdığı bir mektupta durumunu şu şekilde özetler; “Pek aziz büyüğüm, uzun yıllardır hakkımda lütfen izhar buyrulan yüksek i’timat ve teveccühünüzden cesaret alarak hem en derin kalbi tazimlerimi ve hem de kırk iki yıllık denizcilik hayatımda şahsı için kimseyi ta’ciz etmemiş ve karşılaştığı vaz’iyeti yalnız zati devletinize arz edebileceğimi düşünerek Ankara’ya geldim. Yüksek meşguliyetinizden dolayı görüşme imkânım olmadı. Otuzdokuz sene temiz bir sicil ile şerefli vazifeler ifade ettiğim Osmanlı Seyrisefain-Denizcilik Bankas’ından geçen yıl geçen yıl şahsıma ait sebeplerle ve isteğimle emekliye ayrıldım. Bir yıl kadar hususi bir firmaya ait Tanker ile petrol nakliyesinde bulundum. Fakat, Bahriahmer, Hint Okyanusu, Basra Körfezi’nin sert iklimiyle petrol tebehhüratının sıhhatim üzerinde yaptığı menfi te’sir yüzünden bu vazifeden ayrılmak mecburiyetinde kaldım. İhtisasım dahilinde bir vazife için siyasetinize iltica ediyorum.” Kaptan Sait Özege’nin bu mektubu 7 Haziran 1954 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği aracılığı ile Denizcilik Bankası T.A.O Genel Müdürü Yusuf Ziya Öniş’e gönderilmiştir. Gönderilen mektupta; “ihtisas dahilinde bir vazifeye tayinine dair İstanbul’dan Kaptan Sait Özege imzasıyla gelen mektup ilişik olarak saygılarımla taktirinize sunulmuştur.” ifadesi yer almaktadır. Bu mektuba ilişkin olarak Denizcilik Bankası T.A.O Denizyolları İşletmesi Müdürü Zeyyat Parlar ve Şilepcilik İşletmesi Müdürü Asım Alnıak Genel Müdürlüğe birlikte yazdıkları 17 Kasım 1953 tarihli yazıda; Özetle “İşletmelerimiz için avarya işlerinin arz ettiği ehemmiyet ve nezaket karşısında Kaza Tahkik Komisyonu’nun takviyesi ve mesaisine yeni bir istikamet verilmesi lüzumu yüksek tekdir ve tensiplerinize iktiran etmiş ve bu komisyon Nesuhi Özok’un Başkanlığı’nda çalışmalarına başlamış bulunmaktadır. Bu gaye ve hedefe muvazi olarak komisyona devamlı çalışması mümkün görülen bir azanın katılması çok faydalı olacağı mütalaa edilmiştir. Camiamıza otuz sene kaptanlık etmiş ve halen emekliye ayrılmış bulunan Sait Özege’nin mesleğindeki imtiyazile bu işimizde verimli olacağı düşünülmüştür. 25 TL yevmiye ile Tahkik Komisyonu’na tayini” şeklinde talepte bulunmuşlardır. Söz konusu talep 18 Kasım 1653 tarihinde Genel Müdür Yusuf Ziya Öniş tarafından onaylanmış, Özege 20 Kasım 1953 tarihinde görevine başlamıştır. Vefat ettiği 4 Ekim 1957 tarihine kadar, her yılsonunda bu görev yıllık olarak uzatılmıştır. Kaptan Mehmet Sait Özege’nin rahatsızlığı devam etmiş, 11 Eylül 1957 tarihinde verilen bir Sıhhı Kurul Raporunda; “Yapılan muayene ve tetkik sonu tromboza bağlı sağ taraf hemiparezisi tesbit edilmiş olup, şimdilik bir ay müddetle denizde olmamak üzere bir vazifede çalışması ve sonunda tekrar tetkik için gelmesi icap ettiğini bildirir kurul raporudur.” ifadeleri yer almaktadır. O sırada M/V Akdeniz Gemisi’nde görevli olan Kaptan Mehmet Sait Özege 4 Ekim 1957 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. 19.12.1338(1922)-23.08.1339(1923) tarihleri arasında İstanbul’da Milli Mücadeleye hizmeti bulunan, uzun yıllar Büyük Kurtarıcı Atatürk’ün kaptanlığını yapan ve denizciliğe kaptan yetişmesinde büyük emekleri bulunan, disiplini çalışması ile herkesin takdirini kazanmış Kaptan Mehmet Sait Özege’yi rahmet ve minnetle anıyorum mekânı cennet olsun.