6 Ocak 1923 tarihinden 1 Temmuz 1933 tarihine kadar 10 yıl 5 ay ve 22 gün ile, bu güne kadar Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nde en uzun süre Genel Müdürlük yapan Sadullah Güney 1883 yılında İstanbul Galata’da doğdu. Ailesi aslen Haleplidir. 13 Mart 1900 tarihinde Harp Okulu’na girmiş, 6 Aralık 1902 tarihinde okul birincisi olarak mezun olmuştur. 7 Aralık 1902 tarihinde, o zamanlar İstanbul’da Harbiye semtinde olan, Harp Akademisi’ne girmiş, 5 Kasım 1905 tarihinde Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuştur. Sadullah Güney’in askerliği boyunca bütün görevleri Harbiye Nezareti’nde ve nakliyatla ilgili bölümlerde geçmiştir. Verilen tüm görevleri başarı ile tamamlamıştır.

1 Ekim 1911 tarihinde Trablusgarp’ta başlayan Türk-İtalyan savaşı ve ardından hissedilmekte olan Balkan Savaşı nedeniyle 21 Ocak 1328 (1912) tarihinde Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi, Harbiye Nazırlığı’nın emir ve komutasına geçer. Ardından Harbiye Nazırlığı’nın 24 Ocak 1912 tarihli yazısıyla idareyle ilgili; yönetim, denetleme, takip, kontrol ve koordine görevleri için, o sırada Harbiye Nazırlığı’nda Seferberlik Dairesi’nde görevli, Erkânıharp (Kurmay) Binbaşı Sadullah Bey Komiser olarak gönderilir.

Harbiye Nazırlığı nezdinde, koordinatör olarak, sivil giyinmiş vaziyette görevlerini sürdüren Sadullah Bey, bu arada Leverandu Hanı’ndan, Mumhane İskelesi’nin yanındaki Harins Efendi Hanı’na taşınılmasına yardımcı olur. Yeni binanın hazırlanmasına bizzat nezaret eder, gerekli ödeneği sağlar. Sadullah Bey buradan da Tophane’de bulunan ve Sevkiyat Müdürlüğü’ne ait olan binaya taşınılmasını, bu iş için (tamir v.s.) ödenek çıkmasını ve 4 Ağustos 1329’da (1913) bu konudaki gerekli yasanın çıkmasını sağladıktan sonra binanın mükemmel bir şekilde onarımına nezaret eder. Bu bina; 1913 yılından 1957 yılına kadar 64 yıl idarenin; sırası ile Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi, ­Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi ve Devlet Denizyolları Genel Müdürlüğü olarak, 1944 yılından sonra de Denizyolları İşletmesi olarak hizmet vermiştir. Söz konusu bina 1958 yılında Salıpazarı Rıhtımı’nın inşası sırasında yıkılmıştır,

17 Ocak 1329’da (1913) Osmanlı Sey-i Sefain İdaresi’nin (Alman Vatandaşı) Umum Müdürü Karl Leke’nin görevden ayrılması ile Sadullah Bey Umum Müdür Vekilliğine atanır. Bu süre içinde Marsilya’da (Fransa) inşa edilmiş olan 3 vapur olan Kadıköy, Burgaz ve Moda’nın getirilmesinin yanında Azapkapı’da (Haliç) 4 vapur; Tuzla, Yakacık, Yörük ve Yüzbaşı Murat Bey’in tamir ve onarımları yapılır (7 Mayıs 1913). Bu arada İdare, gemilerinin su ihtiyaçları için, Yüzbaşı Murat Bey gemisini görevlendirir. İstanbul’da Dersaadet Su Şirketi olarak faaliyet gösteren imtiyazı yabancı kuruluştan indirimli su alınması için hükümet nezdinde düzenleme yapılmasını sağlar. Harbiye Nazırlığı’nda Levazımatı Umumiye Reisi (Lojistik Başkan) İsmail Hakkı Paşa’nın ek görevle İdareye Umum Müdürü olması ile (12 Aralık 1913) Mart 1914’te Sadullah Bey tekrar eski görevini idame ettirdiği Harbiye Nazırlığı Seferberlik Dairesi’ne döner. Bilindiği gibi 1. Dünya Savaşı sırasında Seyr-i Sefain İdaresi, Şirket-i Hayriye ve hatta Haliç Vapur İdaresi tamamı ile askeri hizmetlere tahsis olunurlar. Bu nedenle Sevkiyat Müdürlüğü’nde görevli olan Sadullah Bey’in idare ile olan bağlantısı devam eder.

Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) için Osmanlı Hükümeti, tarafından görevlendirilmiş olan Rauf Orbay’ın başkanlığındaki heyette – Harbiye Nezareti Temsilcisi – Kurmay Yarbay Sadullah Bey bulunmaktadır. A. İzzet Paşa Kabinesinde Harbiye Nazırı olan Cevat Paşa, Sadullah Bey’i Seyr-i Sefain İdaresi’ne Genel Müdür olarak atar. 27 Aralık 1918 – 13 Şubat 1919 tarihleri arasında yani bir buçuk ay süren bu müddet zarfında daha ziyade Mondros Mütarekesi’nin denizle ilgili olan uygulamalarını takip etmiştir; esasen atamasının sebebi de budur. Bu süre içinde en önemli faaliyet ülkede bulunan Alman ve Avusturyalıların; Gülcemal, Akdeniz ve Reşit Paşa vapurları ile ülkelerine nakledilmesidir. Sadullah Bey’in Harbiye Nezareti’ne döndüğü ve Sevkiyat Müdürü olarak görev yaptığı bu süre içinde yaptığı en önemli iş, Ulu Önderi Bandırma Vapuruna uğurlamasıdır. 16 Mayıs 1919 günü Akaretler’de (Beşiktaş) bulunan annesi ve kız kardeşi ile vedalaşan Mustafa Kemal Paşa buradan Beşiktaş’ta bulunan Asker Yollama Müdürlüğü (Sevkiyat Müdürlüğü)’nün Beşiktaş’taki (Şimdiki Deniz Müzesi) binasına gelir. Bu sırada Bandırma Vapuru Kızkulesi önlerinde kontrollerini tamamlatmış, bu tarihi ve çok kıymetli misafirini almak üzere pek ağır yolla Karadeniz’e doğru ilerlemektedir. Sevkiyat Müdürü Kurmay Albay Sadullah Bey tarafından hazırlanmış olan istimbot, büyük kurtarıcımızı şimdiki yeni vapur iskelesinden alarak Bandırma’ya ulaştırır. Sadullah Bey bundan sonra Ankara’ya giderek Kurtuluş Savaşı’na katılır. Milli Müdafaa Vekâleti’nde yine Sevkiyat İşlerinde görevlendirilir. Bilindiği gibi – mütareke gereğince Kurtuluş Savaşı başlangıcında mevcudu yüz bin civarına düşürülen – ordularımız Büyük Taarruz arifesinde geri hizmetler ile birlikte 350 bini bulmuştur ve bu dört yıllık süre içinde işgal kuvvetleriyle ve özellikle Yunanlıların yanı sıra Ermeni ve Rum çeteler ile savaşlar devam etmiştir. Dolayısıyla cephedeki ordularımızın lojistik desteği stratejik bir önem taşımış, bunda da başarılı olunmuştur. 10 Temmuz 1920 tarihinde Marmara ve Karadeniz limanlarına yapılan (Sonradan Akdeniz’de Mersin ve Antalya limanlarına da yapılmıştır) deniz nakliyatının organizesi için Milli Müdafaa Vekâleti’ne bağlı olarak Umum-u Bahriye Müdürlüğü kurulur. Bu birim sadece iskelelere kadar olan nakliyatı yapmaktadır. İç bölgelere olan taşımaları ise bölgedeki askeri -mülk amirlikler tarafından yerine getirilmektedir. Ancak zamanla bu yeterli olmadı. Büyüyen ordularımızın artan lojistik ihtiyaçları yeni birimleri gerektirdi. 10 Ocak 1921 tarihinde yine Milli Müdafaa Vekâleti’ne bağlı Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü kuruldu. Bu müdürlüğün en önemli müfettişliklerinden birisi de Ankara Menzil Bölge Müfettişliği’nin başına Kurmay Albay Sadullah Bey getirildi. Kurtuluş Savaşı sırasında deniz taşımacılığı genelde İnebolu limanına istinaden yapıldığı ve İnebolu’nun Ankara Menzil Bölge Müfettişliği’ne bağlı bir Menzil Nokta Kumandanlığı olduğu dikkate alındığında, Sadullah Bey’in görevinin boyutları daha kolay anlaşılır. Sakarya Savaşı’ndan (23 Ağustos – 13 Eylül 1921) sonra yani ordularımızın 10 ay sonraki Büyük Taarruz’a hazırlandıkları ve lojistik desteğin stratejik bir değer taşıdığı bu dönemde Sadullah Bey Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürü olur. Bu görevi savaş sonuna kadar devam eder.

6 Ocak 1923’te Seyr-i Sefain İdaresi’nin tekrar başına gelir ve bu seferki görevi 1 Temmuz 1933 tarihine kadar kesintisiz olarak 10 buçuk yıl devam eder. 10 buçuk yıl Genel Müdürlük yapan Sadullah Güney bugünkü denizciliğin temelini atmıştır. 23 Ocak 1923 tarihinde Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi olarak yeniden teşkilatlandırılan idare, İdare Milli Müdafaa Vekâleti’ne bağlanır, daha sonra Ticaret Vekâleti’ne bağlanan idare için 4 Nisan 1925’te 597 sayılı yasa çıkartılır. Sadullah Bey öncelikle eldeki mevcut gemileri onarmak ve daha sonra eskiyen ve savaş nedeniyle batan gemilerin yerine yeni gemiler edinmek için çalışmalara başlanır. Bu işler için idarenin yeterli parası yoktur. Lozan Anlaşması’na bağlı olarak Türkiye ve Yunanistan’da bulunan Türk ve Yunanlıların yurtlarına götürülmesi işi Türk gemileri tarafından yapılacaktır. Bu bağlamda Karadeniz’e iki gemi tahsis edilerek o sıralarda Trabzon ve dolaylarında Yunanistan’a göç etmekte olan Rumların taşınması ile idare büyük kazanç elde eder. Bu kazanç sayesinde diğer gemiler onarılarak çalışır duruma sokulur.

İlk olarak işgal yıllarında bir Yunan şirketine ait olup İngiliz bayrağı altında çalışan “Antioch” ve “Antissa” isimlerindeki iki gemi satın alınarak Mersin ve Antalya adı ile Mersin hattında çalışmaya başladılar. İstanbul’da Adalar hattında çalıştırılmak üzere Şehir Hatları İşletmesi için yandan çarklı Büyükada vapuru satın alındı. Bu arada hükümet İdareye, Maliye Bakanlığı’nın kefaleti ile ulusal bankalardan faizle borç alarak gemi almak ve gelirden ödeme yetkisi verdi. Bunun üzerine 1926 yılında Hollanda’dan 4500 tonluk Karadeniz gemisi satın alında. Ve Karadeniz hattında çalışmaya başladı. 1926 yılında İngiltere’den Anafarta ve Bandırma (Ülgen) isimlerini verdiği iki gemi daha aldı. İdare Karadeniz hattında Karadeniz vapurunun ihtiyaca uygun bulunması nedeniyle Hollandalı şirketin elindeki diğer üç gemiyi de alarak İzmir, Ankara ve Ege isimlerini verdi. Daha sonra Marmara vapurunu İşletmeye kömür taşıyan Kızılırmak gemisine ek olarak 1.500 tonluk Zonguldak, 2.400 tonluk Sinop şilepleri ile Kocaeli, Konya, İnebolu ve Çanakkale gemilerini alarak filosunu büyüttü. 1928 yılında filonun büyümesi ile tamir ve bakımının yapılması amacıyla Sadullah Bey’in girişimleri ile Haliç Tersanesi, İdareye verildi. 1929 yılında ise Tophane rıhtımında bulunan antrepolar; otomobil, kamyon ve uçak motorları yapmak üzere bir anlaşma ile Ford firmasına verildi. İç hatların yanında 1930 İskenderiye ve Pire hatları açıldı. Bu hatların açılması nedeniyle de Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ni tanıtan bir afiş hazırlattı. Bu afiş o güne kadar bir kurumu ve onun hizmetlerini tanıtan turizm amaçlı ilk afişti.

Sadullah Bey en önemli hizmetlerinden birisi de Yalova Kaplıcalarıdır. Bakımsız ve metruk bir halde bulunan Yalova Kaplıcalarını Atatürk’ün talimatı ile onararak hizmete açmıştır. Halkın buraya rahat gidip gelmesini temin için Yalova seferlerini başlatmıştır. Almanya’da inşa edilen, savaş nedeniyle verilmeyen Kınalıada, Pendik ve Maltepe gemilerinin getirilmesini temin etmiştir. Şehir Hatları filosuna ilaveten de Heybeliada ve Kalamış gemilerini Marsilya’da inşa ettirmiştir. Bu dönem içerisinde Caddebostan, Suadiye, Burgaz İskeleleri yenilenmiştir.

Sadullah Bey’in Türk denizciliğine en büyük hizmeti sağlam ve yeterli sayıda gemiye sahip olunca Lozan Anlaşması ile kabul edilen, ancak gemi yetersizliği nedeniyle iki yıl süre ile ertelenen Kabotaj hakkının kullanılması idi. 1926 yılında ilk defa Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi Rehberi isimli bir kitap çıkartmıştır. Tophane rıhtımı inşa edilerek buradan gemilerin kalkması sağlanmıştır.

Sadullah Bey’in yaptığı bir diğer büyük hizmet de kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ne verilmesi için verdiği uğraştır. Uğraşları sonuçsuz kalmamış ve 13 Ocak 1924 tarihinde yayınlanan bir kanunla bu hakkın kazanılmasını sağlamıştır. Sadullah Bey’in çalışmalarını Atatürk yakından takip etmiştir. Ege vapurunun şeref defterine şunları yazar: “930 senesinin nihayetinde ve 931 senesinin bidayetlerinde Marmara ve Ege Denizi ve Ege Denizi ve Akdeniz sahilleri tetkik seyahatlerimi ‘Ege’ vapuru ile yaptım vapurun seyrüseferde ve gösterdiği kabiliyetten dolayı Seyr-i Sefain Umum Müdürü Sadullah Bey’i tebrik ve vapurunun süvarisi, zabitan ve bütün efradını takdir ederim.” Bu belge Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş Tarih ve Sanat Merkezi’nde sergilenmektedir.

Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi 1933 yılına gelindiğinde artık birkaç birime bölünecek kadar büyümüştür, 1 Temmuz 1933 tarihinde 2248 sayılı kanunla bünyesinden üç ayrı kuruluş çıkar;

  1. Denizyolları İşletmesi
  2. Akay (Anadolu-Kadıköy-Anadolu Yakası-Yalova
  3. Havuzlar ve Fabrikalar Müdürlüğü

1 Temmuz 1933 tarihinde Münakalat (Ulaştırma) Vekâleti’ne Deniz Ticaret Müsteşarı olarak atanan Sadullah Güney bu görevi 1935 yılına kadar devam eder; 1935 yılından vefat ettiği 18 Haziran 1945 tarihine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Muğla Milletvekili olarak bulunur. Sadullah Bey’in 17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde de çok olumlu çalışmaları olmuştur. Özellikle kongrenin Tüccar grubu tarafından alınan ve Ticaret-i Bahriye Meselesi olarak 24 maddeyi bulan kararlar bugün de deniz ticaretimizin temel esaslarını oluşturmaktadır.

1930 yılından itibaren meydana gelen dünya ekonomik buhranı Türkiye’deki iktisadi dengeleri olumsuz yönde etkilemiş ve zaten var olan Devletçilik İlkesi daha anlamlı boyutlar içinde gelişmeye başlamıştır. Bu cümleden olmak üzere 1933 yılında 1. ve 1936 yılında 2. Sanayi Planları hazırlanmıştır. Bugünkü Kamu İktisadi Teşekküllerinin (KİT)’nin temelini oluşturan Sümerbank (1933), Etibank (1935) gibi kuruluşların meydana getirildiği bu dönemde Sadullah Güney’in müsteşar olarak pek büyük katkıları olmuştur. Daha ziyade inceleme ve değerlendirme tavsiye niteliğinde olan 1. Plana karşılık 2. Plan daha analitik ve bilimseldir. Sadullah Bey bu planların gerek hazırlayıcısı gerekse Ticaret Bakanlığı Deniz Ticaret Müsteşarı olarak uygulayıcısı olarak büyük görevler üslenmiştir.

Kısacası Sadullah Güney 1912 yılından 1945 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinin yaşandığı ve inanılmaz tarihi olayların vuku bulduğu bir dönemde denizcilik gibi kritik bir sektörde yerini koruyan ve her görevine kendi kimliğini yerleştiren sayılı devlet adamlarımızdandır. 21 Ekim 1928 tarihinde Kurmay Albay Rütbesiyle Silahlı Kuvvetler’den emekliye ayrılan, ancak ülkeye ve özellikle denizciliğimize hizmeti – yaşam boyu devam eden Sadullah Güney, 18 Haziran 1945’te vefat etmiştir. Hiç evlenmemiş olan bu devlet adamımızın mezarı Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’ndadır.

İlginizi Çekebilir

Yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir